28 Eylül 2016 Çarşamba

26.-29. Haftalar - 2. Trimestere Veda Etmişken


Daha dün kalp atışlarını ne zaman duyacağız derken, bizim Pambık 29. haftayı bitirmiş bile. Zaman iyisiyle kötüsüyle geçiyor ve çok şükür ki ilk haftadan itibaren bize hep iyi yüzünü gösterdi. 28. Hafta itibariye 2. trimester yani ikinci üç aylık dönem bitti, artık son viraja girmiş oldum. Söylenenlere göre ilk 3 ay bulantılar ve hamileliğe alışma süreci nedeniyle oldukça zorlarmış, ikinci 3 ay rahatlama dönemi olurmuş, son 3 ay ise bebeğin büyümesi ile ağırlaşan vücuttan dolayı en zorlu dönem olurmuş. Ben çok şükür ki 6 ayı neredeyse sorunsuz atlattım, inşallah bu son trimesterda yüzüme güler.

Kurban Bayramı tatilinde de leyleği havada gördük. Artık doğuma kadar planlarımızda bir uçuş bulunmuyor. Bayramı aynı Ramazan Bayramı gibi İstanbul ve Çanakkale'de ailelerimizle doyasıya geçirdik. Bol bol balık ve et yedim. Özlediğim, bulamadığım lezzetleri fırsat varken vücuduma stokladım :) Bunun yanında sabah 8, akşam 6 işe git gel, eve gelince dinlenme moduna geç, rutinine alışan vücudum da harekete geçti. Bol bol yürüyüşler yaptım. (Ehem ehemm tabi yürüyüşlerde elimden eksik etmediğim 3 top külahta dondurmayı kimseye söylemeyin). Sanırım bu nedenledir ki, 27. Haftaya kadar nerelerde diye aranan  göbek birden pörtledi, ama ne pörtleme :) Türkiye'ye gidiş düz göbek, Kıbrıs'a dönüş 8 aylık hamile :)

Meğersem bebiş de bu dönemde büyüme hızını arttırmış. son kontrolümüzde 760 gram olan pambık yüzlüm, 1250 gram olmuş bile. 26 Eylül 2016 Çarşamba günü bayram dönüşü ilk kontrolümüze gittik. Her şey yolundaydı çok şükür, su yeterliydi, bebek haftasıyla uyumluydu, benim kan değerlerim normaldi. Kuzucuğun keyfi de yerindeydi. 2 hafta sonraya görüşmek üzere sözleştik.


26.-29. Haftalarda Ben

Göbeğin çıkmasıyla birlikte yatma-kalkma-sağa sola dönme daha zor oluyormuş. Arkadaşlarımdan duyduğum 9.ay top gibi yuvarlanıyorsun sözüne yakınlamaya başladım sanırım. Göbeğimin büyümesiyle hafif ve tatlı kaşınmalar da başladı. Çatlama riski yüksek olan, yumoş bir tenim var. O nedenledir ki 3. aydan itibaren her gün cildimi çeşitli yağlarla ve kremlerle nemlendirmeye çalışıyordum. Göbeğin büyümesiyle, artık yağlı güreşe doymayan pehlivan gibi dolaşmaya başladım :) Biliyorum, doktorumun da dediği gibi, cildim çatlamaya müsaitse, ne yaparsam yapayım bu gerçekle yüzleşeceğim. Ama en azından bunu azaltabilmek için, bol bol su içiyorum, dıştan da cildimi nemlendirmeye çalışıyorum. Bakalım sonuç ne olacak?

26.-29. Haftalarda Pambık

Yok artık, bu kadar da değil :)
Pambığın artık büyümesi ile, hareketlerinin kuvveti de artmış oldu. Artık sağlam tekmeler atabiliyor, hıçkırıkları hissedilebiliyor. Hatta özellikle uzanmış vaziyetteyken, elimi koymaya gerek kalmadan, hareketler dışarıdan belli olabiliyor. Çok tuhaf bir his, ama gün içinde sürekli hareket hissedince, normal gelmeye başlıyor. Zaten uyuma-uyanma saatleri de oturdu adeta.  Sabah kahvaltı sonrası hareketlenme, öğlen yemek saati halay başı modu, akşam yemek saatlerinde, ohh yemek de bugün tam ağzıma layıktı havaları :) Aralarda ise hıkıcıklar, hukucuklar...

Bu Haftanın Sözü

Söz konusu hem kendi sağlığınız, hem de bebeğin sağlığı olunca, insan doktoruna koşulsuz güvenmek istiyor. Ancak gözlemlediğime göre de, bazı doktorlar bu güveni suistimal edebiliyor. Hele hele haftanız ilerlediyse, özel hastanede takibiniz yapılıyorsa, nasıl olsa bu haftadan sonra eli mahkum başka doktora gidemez düşüncesiyle size gereksiz tetkikler uygulayabiliyorlar. Sırf maddi açıdan daha fazla kazanabilmek için.

Bu güne kadar doktorumun bana gereksiz test isteği olmadı hatta yapabileceğini düşündüklerimi dahi gebelik değerlerimin iyi olmasından dolayı yaptırmadığı oldu. Ancak 26. haftada içime şüphe düşüren bir olay gerçekleşti. Detaylı ultrasondan sonraki muayenemde, doktorum, bebeğin kalp odacıklarını net olarak göremediğini söyledi. Detaylı usg de bir sorun görünmemesine rağmen, "emin olalım, çok iyi bir çocuk kardiyoloğu olan arkadaşım geliyor Türkiye'den, ona muayene olun" dedi. Böyle durumlarda insan vicdan yapıyor, ya varsa diye şüpheye düşüyor. Randevumuzu aldık, aynı hastanede karından ekg mizi yaptırdık. 5 dakikalık bir kontrolle işimiz bitti. Çocuk kardiyoloğu endişe edilecek hiçbir şey olmadığını, herşeyin yolunda olduğunu söyledi. Fatura olarak da hayli kabarık bir ücret ödedik. Bir sonraki randevuda ise kendi doktorum, şüphe ettiği kalp odacıklarını geçen hafta görememiştim, bu hafta görebiliyorum dedi. Yani arada sadece 2 hafta fark vardı. Söz konusu sağlık olunca, hele hele bebek olunca elbette para insanın umurunda olmuyor ama bu gerçekleşen olay, sırf arkadaşına hasta kazandırmak için ya da hastaneye para kazandırmak için mi gereksiz yönlendirildim hissine kapılmama neden oldu.

Aslında umurumda olan asıl durum, böyle bir olayın doğum seçeneğinde de karşıma çıkıp çıkmaması. Herhangi bir olumsuz, acil müdahale gerektirecek durum olmazsa, gönlümden geçen en doğal haliyle normal doğum yapmak. Son anda doktorum sezaryene yönlendirirse, ben maddi açıdan mı bu yönlendirmeyi yaptı, yoksa gerçekten gerekli miydi ikileminde mi kalacağım? Sanırım sinek de ufak ama mide bulandırır durumu bu olsa gerek. Belki normalde bu kadar kafamı takmayacağım bir olay, hamilelik nedeniyle bu kadar hassas düşünmeme neden oluyor. Belki de her ince ayrıntıyı hesap eden ben, ihtimalleri  gözardı edemiyorum. Kafamda deli sorular...


Bu bayram bebişe yaradı, İstanbul'a gitmişken bol bol bebek alışverişi yaptık. Mahmutpaşa'da gezdik, Şark Hanı, Kürkçü Hanı ve meşhur Havuzlu Hanı dolaştık. Bebek arabamızı aldık, beşiğimizi seçtik. Anneanne ve babaannemizde sağolsunlar. Neredeyse tüm ihtiyaçları onların da katkılarıyla tamamlamış olduk. Hatta bebek şekerlerini bile hazırladık. Gelirken eşimle 2 kişi 40 kilo sınırı yetecek mi diye düşünürken, kontuardaki görevli, kilomuz bebek arabasından dolayı hayli aşmasına rağmen ek ücret talep etmedi, yardımcı oldu. Daha ne isteyelim. Bebek gerçekten kısmetiyle geliyormuş, söz konusu bebek olunca hiç tanımadığınız insanlar dahi yardımcı olabiliyormuş.

Sevgiler.



13 yorum:

  1. Ayy o fotoğraf ne kadar ilginç ya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek değildir bence, tamam dışarıdan göbek yükselip tuhaf şekiller alıyor ama, o kadar da suratı, beş parmağı belli oluyordu diyen hiç duymadım :)

      Sil
  2. Bebek kıyafetleri de çok güzel oluyor yaaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mini minnacık. İnsan şaşırıyor bir insan yavrusu buna nasıl sığacak diye ama eminim doğduğunda o kıyafetler bile büyük gelecek :)

      Sil
  3. Bir kadının hayatının en güzel dönemi hamilelik dönemi bence.Aksi sıkıntıların olmadığını varsayarak tabii.Duyduğum kadarıyla şu sıralar sezaryen ve normal doğum ücretleri aynıymış.Yine de doktorlara sezaryen daha kolay geldiğinden tercih ediyorlar diyenler de var.Tüm süreç istediğin gibi ve hep keyifli geçsin ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıbrıs'ta sezaryen biraz daha yüksek fiyatta. Hele hele epidural vb yapılıyorsa. DOktorlara maalesef saatli olduğu için sezaryen daha kolay geliyor ve Kıbrıs'ta normal doğum oranı, ülkemizden çok daha düşük. İnşallah hepimiz için herşey gönlümüzce olur. Çok teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil
  4. Hanımım oğluşa kavuşmana az kalmış, sağlıkla gelsin😊😊
    Bence, doktorundan şüphe etmemelisin. Senin bir çok testini durumuna bakıp istemeyen doktorun, belki de gerçekten endişelenmiş ve kontrol istemiştir. Ki bence büyük ihtimalle böyle olmuştur. Biz sonuç olumsuz çıkmazsa hep boşa test istedi diye kuruntu yapıyoruz, Allah korusun ya haklı çıksa?!! Böyle konularda bir noktada verilen meblayı düşünmemek lazım. Doktoruna güvenini kaybetme Hanımım, en güzel ve zor anında yanında olacak kişi o ve bence gerçekten iyi bir doktorun var. İçini rahat tut😊😊
    Öpüyorum ikinizi de❤️❤️❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canım, zaman çok çabuk geçiyor, bir bakmışız, doğum hikayesini anlatıyorum size ;=)
      Bir yanım doktoruna güven kalbini bozma diyor, bir yanım inşallah tahmin ettiğim gibi değildir diyor. Yaşayarak göreceğiz. Bana moral verdin canım çok teşekkür ederim.

      Kocaman öpüyorum seni.

      Sil
  5. Böyle olmuyor zaten hanım'cığım 😄. 2 çocuktan sonra bu kadar net söyleyebilirim. Hatta oğluma hamileyken neredeyse 3 hafta önce doğdu sırf çok iri olduğu için ona rağmen sadece topuğunu hissedebiliyorduk o da uzun olduğu için 😀. Ne güzel anlatmışsın. Her satırını tane tane okudum anlatımına bayıldım. Kendi hamileliklerimi yeniden yaşadım 😊. Ben doğumun en çok hamilelik kısmını sevmiştim. İçimde kıpır bir can üstelik benim canım. Bebeğini merak etmek, onun için endilelenmek, nasıl olacak, kime benzeyecek, acaba güzel olacakmı? Bekleyiş uzun gibi gelsede bebeğini hiç kimseyi beklemediğin kadar heyecanla beklemek inan tarif edilemez duygular. Bunları sana niye anlatıyorum ki! İlahi ben 😄😄. Pambığınla sana sağlıklar güzellikler diliyorum. Rabbim onu sağlıklıca sıhhatlice kucağın da göstersin sana ve ailene 🤗 Sevgilerimle 💖💖

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maşallah Zehra Hanımcığım. Allah bağışlasın evlatlarınızı. Çok teşekkür ederim, anlatımımı beğenmenize çok sevindim. Bu blogda hem günlük tutmak istedim. Hem de içimden geldiğince yazmak istedim.Belki birgün bebiş de bu günlüğü okur :)
      Haftalar ilerledikçe, bizim de merakımız çoğalıyor gerçekten de. Acaba kime benzeyecek. Beyaz tenli mi olacak, kumral mı, renkli gözlü mü? Sonra kızıyorum kendime, kimin umurunda, sağlıklı olsun da, Rabbim elbet her bebeği güzel yaratır diye. Bu güzel duyguları benimle paylaşmanıza çok mutlu oldum. Tecrübeli annelerden dinlemek o kadar hoşuma gidiyor ki.
      Allah herkesin evladını korusun. İnşallah o güzel duyguları yaşamak nasip olursa, sizlerle de sevincimi paylaşmak en güzel mutluluk olacak benim için.
      Sevgiler kocaman <3

      Sil
  6. Hayrı ve bereketiyle gelsin bakalım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşallah. Allah tüm bebek bekleyenlere hayırlı zamanda ve sağlıkla kucağına almayı nasip etsin.

      Sil
  7. Her şeyin yolunda gitmesine çok sevindim. Yolun çoğu gitmiş azı kalmış. Doktorun kalp konusunda işi sağlama almak istemesi iyi bir şey bence. Sağlıktan önemlisi yok çünkü. Sevgiler diliyorum.

    YanıtlaSil